KOVİD-19 LABORATUVAR TESTLERİ ARASINDAKİ FARKLAR NELERDİR?
Hangi Test Hangi Amaçla Kullanılmalıdır?
Son Zamanlarda Kovid-19 Tanı Testleri Konusunda Bilgi Kirliliği Yaratılmaktadır
Son günlerde, Kovid-19 ile ilgili kullanılan testler konusunda yoğun bir bilgi kirliliği yaratıldığını gözlemlemekteyiz.
Bunun da başlıca nedeninin, bazı firmaların rant amaçlı politikaları olduğunu gözlemliyoruz.
Özellikle, hızlı test pazarlaması peşinde olan birtakım firmaların, pazarladıkları antijen testinin en iyi test olduğunu, PCR yönteminden bile duyarlı olduğunu yaymakta olduğunu görmekteyiz.
PCR yöntemi hakkında çarpıtma yapılarak, PCR yönteminin duyarlılığının %30-40’larda olduğunu, %70’i aşmadığını, kendi antijen testlerinin duyarlılığının %90- %95’lerde olduğunu yaymaya çalışmaktadırlar.
Bilgi kirliliğini önlemek amacıyla, Kovid-19 tanı testleri ile ilgili, doğru bilgileri aktarmakta yarar görmekteyiz.
Kovid-19 Tanısında Kullanılan Testler Hangileridir?
Bu testleri şöylece sıralayabiliriz:
- PCR Testleri
- Antijen Testleri
- Antikor Testleri
- PCR TESTİNİN YERİNİ TUTACAK BİR TEST BULUNMAMAKTADIR
PCR testi, Kovid-19 virüsünün bizzat kendisini arayan bir test durumundadır.
Virüse ait genetik materyali ortaya koyduğu için, vücuttaki canlı virüs faaliyetinin de en iyi göstergesidir.
Ayrıca, PCR yönteminin üstünlüğü sayesinde, vücutta çok az sayıda virüs mevcut olsa bile, PCR tekniğinde yüzbinlerce kopyaya çoğaltılarak bakıldığı için, var olan virüsü ve hastalığı gözden kaçırma riski en az düzeydedir.
Ayrıca, virüsün sayısını da miktar olarak belirleme olanağı bulunmaktadır. Bu sayede, virüsün vücuttaki sayısal seyri ve infeksiyonun yoğunluğu hakkında da fikir edinilebilmektedir.
PCR yönteminin Kovid-19 için hassasiyeti, %96- %100 arasındadır. Özgüllüğü de %97- %100 arasındadır.
Toplum içinde, bulaştırıcı durumundaki kişilerin tayini, infekte vakaların tespit ve izole edilerek, infeksiyonun yayılımının azaltılması için en önemli tanı aracı PCR yöntemi durumundadır.
Diğer yöntemlerin hiçbirisi, PCR yönteminin yerini tutabilecek durumda değildir.
- ANTİJEN TESTLERİ
Antijen testleri, hızlı sonuç alma amacına yönelik olarak geliştirilmeye çalışılmaktadır. Diğer bir amaç da ekonomiktir.
Çok sayıda firma, bu amaçla çalışmaktadır.
Henüz, standardize hale gelmiş ve tanısal değeri yüksek bir antijen testinden söz etmek oldukça güçtür.
Antijen testlerinin, temel bazı problemleri bulunmaktadır. Bu problemler, Kovid-19 için de geçerlidir.
Kovid-19 antijen testinde, Kovid-19 virüsünün S proteini denilen bir parçacığı araştırılmaktadır.
Eğer infeksiyon çok güçlü ve virüs miktarı da yüksek miktarda yayılım gösteriyorsa, bu parçacık tespit edilebilir. Virüs miktarı az ise, testin yalancı negatif çıkma olasılığı yüksektir.
Kovid-19 hastalarının %80’den fazlasının, hastalığı hafif belirtilerle ya da asemptomatik olarak geçirdikleri göz önüne alınırsa, vakaların antijen testleriyle saptanmasının oldukça güç olduğunu söyleyebilecek durumdayız.
Zaten, ciddi antijen testi üreticileri de, daha iyi sonuç alınabilmesi için, alt solunum yollarından gelen materyal olarak, balgam örneği kullanılmasını önermekte, tükrük ya da sürüntü örneğini önermemektedirler.
Her birey balgam çıkaramadığı ve yeterli örnek veremediği için, testin başarılı olma şansı azalmaktadır.
Antijen testleri, ancak virüs yoğunluğu yüksek seyreden vakaları tespit için kaba bir tarama yöntemi olarak, zorunlu durumda kullanılabilir. Ancak, kesin sonuç ve doğrulama için, her durumda PCR yöntemine gereklilik bulunmaktadır.
- ANTİKOR TESTLERİ
Kovid-19 antikor testleri, infeksiyonu geçiren kişilerde, virüse karşı vücudun verdiği cevabı ortaya koyan testlerdir. Vücut, virüse karşı bir savunma mekanizması olarak, virüs vücuda girdikten 10-15 gün sonra IgM, 15-30 gün sonra da IgG denilen antikorları oluşturmaktadır.
IgM antikorları geçicidir. IgG antikorları ise daha uzun süreli ve kalıcıdır. Bağışıklığın bir göstergesidir.
Antikor Testleri Arasında Fark Var mıdır?
Kovid-19 antikor testleri ile ilgili çeşitli yöntemler bulunmaktadır.
Rapid (hızlı) testleri önermiyoruz. Bu testlerin güvenilirliği oldukça düşüktür. Yalancı negatif ve yalancı pozitiflik oranları yüksektir.
En iyi yöntemin ELISA olduğunu gözlemliyoruz. ELISA yönteminin duyarlılığı %98 düzeyindedir.
Herkes Antikor Oluşturabiliyor mu?
Değişik nedenlerle, hastalığı geçiren her kişinin antikor oluşturamadığını gözlüyoruz. Oran vermek güç olsa da, %90’dan fazlasının antikor oluşturduğunu söyleyebilecek durumdayız.
Kovid-19 IgG Antikorları Kalıcı mıdır?
Hastalık yeni olduğu için, kesin konuşmak için henüz erkendir.
Ancak, büyük çoğunluğun Mart’tan itibaren, 7 aydan beri IgG antikor düzeyini korumakta olduğunu gözlüyoruz.
Muhtemelen, büyük bir oranda ömür boyu koruyuculuk devam edecek gibi görünmektedir.
Ülkemizde Antikor Pozitiflik Oranları Ne Düzeydedir?
Bizim aldığımız sonuçlara göre, İstanbul yöresinde Kovid-19 IgG antikor pozitiflik oranları, %12- %13 üzerinde görünmektedir.
Ankara yöresinde bunun biraz üzerinde, Erzurum yöresinde bu civarda, Çanakkale yöresinde %8-9 civarındadır.
Bu hesapla, Türkiye’de 9-10 milyon kişinin Kovid-19 infeksiyonunu belirtili ya da belirtisiz geçirdiğini ve antikor oluşturmuş olduğunu söyleyebiliriz.
05/10/2020
Prof. Dr. Paşa Göktaş
Gelişim Tıp Laboratuvarları
Genel Yönetmeni